Tevazunun Tanımı: Tevazu Nasıl Geliştirilir?
Tevazu, ağırbaşlılık nedir? Bir çok dinde ve kültürede önemli olan bu yeteneğizi geliştirin.
Bir kişiye veya bir duruma duygusal olarak aşırı tepki verdiğiniz bir anınız olduysa, bundan pişmanlık duyarak büyümüş olabilirsiniz. Eğer öyleyse, kendinizi, başkalarını ve hayatınızdaki olayları düşünürken tevazu yani ağırbaşlılık geliştirmenin faydası olabilir.
Tevazu, Ağırbaşlılık Nedir?
Tevazu, muazzam baskı veya kargaşa karşısında bile duygusal ve zihinsel olarak sakin kalma yeteneğidir. Tevazunun tanımı, zor bir durumda zihinsel mesafenin ötesine geçer. Tevazu yani ağırbaşlılık, içinde bulunduğunuz anın farkında ve koşullarınızla tamamen meşgul kalırken, bir zihin eşitliği ve soğukkanlılık geliştirmek anlamına gelir.
"Temkin" kelimesi Latince aequanimitās'tan gelir ve "eşit" anlamına gelen "aequus" ve "akıl" veya "ruh" anlamına gelen animus'a ayrılır. Budist öğretilerinde tevazu, Pali dilinde "bakmak" veya "sabırla gözlemlemek" anlamına gelen "upekkha" kelimesine çevrilir. Upekkha, gördüklerinizin uyandırdığı duygulara kapılmadan neler olup bittiğini gözlemlemenize izin vermek anlamına gelir. Uygulama ile bu gözlemsel mesafe, içinde bulunduğunuz koşullara karşı tepkiselliği azaltarak, ölçülemez bir esenlik ve huzur hali getirir.
6 Tevazu, Ağırbaşlılık Uygulamaları
Tevazu kavramı birçok dinde, felsefede ve manevi uygulamada mevcuttur. En dikkate değer örneklerden bazıları şunlardır:
1. Budizm: Buda, dinginliği şefkat (karunā), sevgi dolu şefkat (maitrī) ve neşe (mudita) ile birlikte dört yüce tutumdan biri olarak tanımladı. Budistler, sürekli değişimin ve acı çekmenin hayatın kaçınılmaz bir parçası olduğunu kabul ederler. Soğukkanlılıkla kazanılan zihin kararlılığı, sizi bu ıstırap karşısında tepkisizlikten ve kötü niyetten kurtarır.
2. İslam: İslam'a göre maddi dünyada meydana gelen her şey Allah'ın iradesidir. Bu gerçek nedeniyle, Tanrı'nın ellerinde olduğunuza her zaman güvenebileceğiniz için endişeyi bırakmak ve sükuneti benimsemek kolay olmalıdır. “İslam”, kabulden gelen barış anlamına gelen Arapça “eslama” kelimesinden gelir.
3. Yahudilik: Hahamlar ve Yahudi düşünürler, dini öğretilerinin bir parçası olarak sükuneti yani tevazuyu teşvik ederler. Menuhat ha-Nefesh veya Yishuv ha-Da'at olarak da bilinen Yahudi liderler, tevazuyu ruhsal gelişimin temel taşı olarak görürler.
4. Meditasyon: Meditasyon yoluyla farkındalık pratiği, dikkatinizi şu anda tutarak zaman içinde dinginliğe giden doğrudan bir yol yaratır. Meditasyon yaparken, düşüncelerinizi uzaktan gözlemlersiniz ve zihniniz dolaştığında nefesiniz, bedeniniz veya bir mantra gibi tek bir odak noktasına dönersiniz. Vipassana meditasyonu, özellikle sonuçların gitmesine izin vermek için her şeyin geçiciliğine odaklanır.
5. Stoacılık: Stoacılık felsefesi, ana odak noktasının sükunet olduğunu iddia eder. Stoacılar, hayatınızın kontrol edilemeyen olaylarına körü körüne tepki vermek yerine yanıt vermeyi hedeflemeniz gerektiğine inanıyorlardı.
6. Yoga: Birçok yogik gelenek, günlük meditasyon ve yoga pratiği yoluyla tevazuyu teşvik eder. Upeksha Yoga öğretisi (“upekshā”, Sanskritçe'de “sakinlik” anlamına gelir), sükuneti, tevazuyu yoganın temel ilkesi olarak görür.
Tevazu Nasıl Geliştirilir
Tevazunuzu geliştirmek, günlük yaşamın sürekli stresleriyle yüzleşmenize yardımcı olabilir. Hayatınıza daha fazla denge getirmek için şu adımları izleyin:
1. Bağlanmama tutumu geliştirin.
Hayatınızda zorluklar ortaya çıktığında, bağlanmamak sizi hoş olmayan insan davranışlarına veya istenmeyen olaylara tepki vermekten alıkoyar. Bağlanmamayı soğukluk veya kayıtsızlıkla karıştırmaktan kaçının. Bağlanmama, herhangi bir sonuca duygusal olarak bağlı olmadığınız anlamına gelir.
2. Farkındalık uygulayın.
Farkındalık uyguladığınızda, vücudunuzun nasıl hissettiği, duygusal durumunuz ve düşünceleriniz de dahil olmak üzere dikkatiniz her zaman şu andadır. Kendinizi yargılamaktan kaçının. Çekici veya itici olmadan neler olduğunu gözlemleyin ve kabul edin. Farkındalık hakkında daha fazla bilgi edinin.
3. Öz şefkat pratiği yapın.
Özşefkat, hata yapacak ve bazen başarısız olacak bir insan olduğunuzu kabul etmek anlamına gelir. Bu gerçekler için kendinizi cezalandırmak yerine, kendinize nezaket ve anlayışla davranın. Hatalarınızı meraklı ve sevgi dolu bir zihinle inceleyin ve yargılamamaktan kaynaklanan soğukkanlılığı benimseyin.